MURİSİN SAĞLIĞINDA ÇOCUKLARINA YAPMIŞ OLDUĞU KARŞILIKSIZ KAZANDIRMALARDAN (BAĞIŞLARDAN) DİĞER ÇOCUKLAR HAK TALEP EDEBİLİR Mİ?
Muris Sağlığında Çocuklarına Bağış Yapabilir Mi?
Muris sağlığında kanunî mirasçılarına veya altsoyuna bir takım karşılıksız kazandırmalar yapabilir. Evlenirken yardım etmek, bir iş kurarken destek olmak, ev ya da araba alarak hayat kolaylığı sağlamak maksadıyla veya doğrudan bir taşınmazı çocuklardan biri adına tescil ettirmek suretiyle yapılabilen bu kazandırmalar, ileride oluşacak terekenin de eksilmesi sonucunu doğurur.
Bu kazandırmalar sebebiyle miras payında eksilme olan diğer mirasçılar çoğu zaman huzursuzluk hissederler. Özellikle altsoydan birine karşılıksız kazandırma yapılmışken, diğerlerine yapılmamış olması ve bu sebeple muhtemel terekenin eksilmesi aile içinde sert tartışmaların yaşanmasına sebep olabilir.
Mirasta Denkleştirme Nedir? Murisin Sağlar Arası Karşılıksız Kazandırmaları İptal Edilir Mi?
Mirasta denkleştirme hükümleri, miras payına mahsuben yapıldığı açıkça mirasbırakan tarafından belirtilmiş olan veya öyle olduğu farzedilen birtakım sağlararası karşılıksız kazandırmaların tereye aynen yahut değer olarak eklenmesi ile mirasbırakanın iradesinin ölümünden sonra gerçekleştirilmesine hizmet eder.
Kanunkoyucu, mirasbırakanın sağlığında yaptığı tasarruflarla istemeden bozmuş olduğu eşitliği, mirasın paylaşımında yeniden tesis edebilmesi için denkleştirme kurumunu düzenlemiştir.
Türk Medenî Kanunu m. 669-675 arası hükümlerde düzenlenen mirasta denkleştirme; mirasbırakanın hayatta iken yaptığı birtakım karşılıksız kazandırmaların, müşterek mirasçılar arasında eşitliğin sağlanması amacıyla, mirasın paylaşımı esnasında terekeye aynen iade edilmesi veya kazandırma değerinin borçlunun miras payından mahsup edilmesi işlemidir.
Mirasta denkleştirmenin amacı; müşterek mirasçılar arasında eşitlik sağlamaktır. Kanunî eşitlik ilkesi, altsoy mirasçılar arasında herhangi bir kısıtlama olmaksızın uygulanır; zira mirasbırakanın iradesinin de bu yönde olduğuna dair bir karine mevcuttur. Altsoy dışı kanunî mirasçılar açısından ise bu durum daha farklıdır. Diğer kanunî mirasçılar yönünden mirasbırakanın herkesi aynı derecede sevdiği ve her birine eşit davranmak istediği farz edilemez. Dolayısıyla artık karine, mirasbırakanın lehine karşılıksız kazandırmada bulunduğu mirasçısını daha çok sevdiği, sempati duyduğu ve ona diğerlerine nazaran daha fazla fayda sağlamak istediği yönündedir. Bununla birlikte mirasbırakan, eğer altsoy dışındaki kanuni mirasçısına yaptığı tasarrufun da denkleştirilmesini istiyorsa, yapacağı bir vasiyetname ya da vereceği bir emirle bunu sağlayabilir.
Muris Altsoyuna Yaptığı Karşılıksız Kazandırmanın Denkleştirme Dışında Tutulmasını Sağlayabilir Mi?
Gerek altsoy lehine yapılan karşılıksız kazandırmalarda, gerekse altsoy dışında kalan kanuni mirasçılara yapılanlarda, asıl olan mirasbırakanın iradesine uygun şekilde mirasın paylaşımını sağlamaktır. Bununla birlikte, kişiler çoğu kez ölümleri sonrası malvarlıklarının ne şekilde paylaşılacağı üzerinde değerlendirme yapmayı sevmediklerinden, konunkoyucu onların farazî iradesini denkleştirme hükümleri ile tespit etmeyi amaçlamıştır. Bununla birlikte hiç şüphe yok ki, denkleştirmeye dair düzenlemeler kural olarak tamamlayıcıdır. Mirasbırakan dilerse bu düzenlemelerin dışına çıkabilir, denkleştirmenin yapılıp yapılmayacağına, yapılacak ise kapsamına ve usulüne karar verebilir.
Muris Muvazaası ve Mirasta Denkleştirme Aynı Şey Midir? Mirasçılardan Mal Kaçırılan Durumlarda Hangi Dava Açılır?
Mirasta denkleştirme müessesesi, her ne kadar miras hukukumuzun temel kavramlarından olsa da, yeterince bilinmediğinden, gerek teori gerekse uygulamada hak ettiği karşılığı bulamamıştır. Şüphesiz bu durumun oluşmasında, karşılıksız olarak mirasçılarına kazandırmada bulunmak isteyen kişilerin, çeşitli saiklerle gerçek iradelerini gizlemek istemelerinin, bazen de yüksek harç ve vergi ödememek maksadıyla muvazaalı devirler gerçekleştirmelerinin de etkisi bulunmaktadır. Zira bilindiği üzere, taraflar diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla, gerçek iradelerini dış dünyadan gizlemişler ve bu iradeleri ile uyuşmayan başka bir hukukî işlem gerçekleştirmişler ise muvazaanın nitelikli bir hali sayılan muris muvazaası söz konusu olmakta, görünürdeki işlem asıl iradeyi yansıtmadığı için geçersiz sayılmakta, gizli işlem ise şekil kurallarına uygun yapılmışsa geçerli, şekle aykırılık halinde ise geçersiz kabul edilmektedir. Bu yaygın durum, muris muvazaası kavramının bilinmesinde ve uygulamaya yerleşmesinde etkili olmuştur. Uygulamada bu gerekçe ile açılan dava sayısı hayli fazladır. Halbuki, bir mirasçısına muvazaadan ari biçimde karşılıksız kazandırmada bulunmuşsa artık muris muvazaasına dayanılarak dava açılamamaktadır. Bu gibi durumlarda ise, ikinci alternatif olarak, TMK m. 565’e göre tenkis talep edildiği görülmektedir.
Tenkis Davası Ne zaman Açılır? Dezavantajları Nelerdir?
Murisin sağlararası karşılıksız kazandırmalarda bulunmuş olması durumunda tenkis davası da açılabilmektedir. Fakat tenkis davası özellikle iki bakımdan tatmin edici olmaktan uzaktır. Birincisi, tenkisin şartları oluşmamışsa, bu davadan da sonuç alınamaz. İkincisi, şartları oluşsa bile, yapılan kazandırma sadece saklıpayları ihlal ettiği oranda tenkise tabi olur. Miraspayının tümünün tenkis hükümlerine göre terekeye iadesi –sağ kalan eşin talebi dışında- çoğu zaman mümkün değildir. Denkleştirme müessesesinin önemi tam da bu noktada kendini göstermektedir. Mirasbırakanın farazî iradesine dayanan denkleştirme ile birlikte eşitliği bozan sağlararası kazandırmalar mirasın paylaşımı esnasında terekeye iade edilmekte, böylece müşterek mirasçılar arasında eşitlik sağlanmaktadır.
Hangi Özel Durumlarda Mirasta Denkleştirme Davası Açılabilir?
Mirasta denkleştirme davaları ile örneğin; muris tarafından çocuğuna bağışlanan bir malvarlığının iadesi veya murisin parası ile alınan fakat çocuklardan birisi adına tescil edilen taşınmazın iadesi talep edilebilir; murisin bir kısım çocuklarına küçük yaşta karşılıksız vermiş olduğu şirket hisselerin geri verilmesi istenebilir, çok düşük bedellerle çocuklara satılan malvarlıklarının karşılık alınmayan kısımlarının denkleştirilmesi (karma bağışlar) dava edilebilir. Denkleştirilecek malvarlığının değeri denkleştirme anındaki değerdir.
Denkleştirme davaları, özellik arz eden davalardır. Kanun koyucu denkleştirmeye tabi olabilecek değerlerin neler olduğunu açık şekilde kaleme almamıştır. Bu sebeple bu konuda doktrinde önemli tartışmalar mevcuttur. Keza sağ kalan eşin, altsoy karşısında denkleştirme alacaklısı olup olamayacağı fikir ayrılıkları olan başka bir konudur. Kanuni denkleştirmeden muafiyet ancak mirasbırakanın “açık” beyanının ispatı ile mümkündür fakat “açık” beyandan ne anlaşılması gerektiği ise o kadar “açık” değildir. Bu sebeple denkleştirme davalarının titizlikle takibi gerekmektedir.
Mirasta denkleştirme müesesesinin yeterince bilinmemesi, bu konuda açılan davaların sayısını azaltmakta ve ilgili hükümlerin işlevsiz kalmasına yol açmaktadır. Halen dahi mirasta denkleştirme davalarında uygulanacak usul, kanun hükümleri ve ispat noktalarında uygulamada tereddütlerin devam ettiği gözlemlenmektedir. Uygulayıcıların bir müesseseye tam olarak hâkim olamamalarının yargılamayı uzatacağı ve adaletsiz sonuçların doğmasına sebep olacağı tartışmasızdır. Miras davalarında yargılamanın uzaması ve adaletsiz sonuçların oluşması ise mirasçılar arasında gerginliklere ve küskünlüklere neden olmaktadır. Ailede, akrabalar arasında kin ve nefret duyguları yeşermesini sağlamaktadır. Aile ise Türk milletinin hiç şüphesiz temelidir.